Trendeki Kız
Gerilim- polisiye tadındaki kitapları genelde severim. Okurken bir sonraki sayfada neler olacak diye heyecanlanıp, soluksuz okurum. Paula Hawkins’in yazdığı “Trendeki Kız” adlı romanda aynı güzellikteydi.
Kitabı elime aldığımda ilk sayfaları biraz sıkıcı gelmişti, çok detaylı anlatmıştı ama konu ilerledikçe olayın heyecanına kapılıyorsunuz. Soluksuz okunan romanlardan biri oldu.
Kitabımızın kahramanı Rachel, eşi tarafından terk edildikten sonra mutsuz, umutsuz ve alkolik bir şekilde yaşıyor, her gün bindiği trende dışarıyı izlerken gözüne bir çift çarpıyor. Her gün ordan geçerken eve ve çifte daha dikkatli bakıyor. O çiftin yerine, terkedilmemiş olsaydı eşiyle birlikte kendini hayal ediyor. Bu şekilde başlıyor hikaye, sonrasını anlatmayayım. Ters köşeye yatıran bir son oldu diyebilirim. Keyifli ve sürükleyici bir romandı.
Okumak isteyen kitap kurtlarına tavsiye ederim.