Orkide… Güzel, narin orkide…

Uzaktan çok güzel görünen ama dışı seni içi beni misali yüreğimi hoplatan bitki…

Orkide..

Bu kadar da narin olunmaz ki..

Koçtaş’ta satılan minyatür, güzel mi güzel görünen, ilk bakışta onu ellerimle ben büyütücem hayalleriyle aldığım orkidemi direkt güneş ışınları almayacak ama ışığında gelmesini sağlayacak şekilde yerleştirdim. İlk başta çok güzel yaşıyordu kendisi, pek mutluyduk aramızdaki bağdan. Nerden duyduysam yada okuduysam çingeneme saksı bitkisi gibi davrandım. küçük plastiğinin altına azcık azcık su koydum. Suyu emince günler sonra gene koydum.. Çok iyi baktığımı sanıyordum. Sonra bi baktım bi çiçeği düştü, sonra ikinci çiçek, sonra 3. Küçücük şey zaten daha kaç çiçeği olacak 🙁 Çingenemi öldürdüm!

Baktı sevdiceğim bu duruma çok üzüldüğümü gördü, bilirkişi sıfatıyla bunu kesmek gerekiyor, öyle büyüyormuş dedi. Çat diye dibinden kesiverdi. Normalde saksıda cücük gibi duran çingenemi düşünün artık, bu kepazeliğe daha fazla dayanamadı ve bana bir küstü ki, bir daha da kendisini gören olmadı…

Bundan önce bir tane daha orkidem olmuştu. Onu da şartlar elimden aldı. Çok güzel ortamda büyüyordu, plazadaki hava şartları iyi gelmişti. Halinden memnundu. Ama ofis taşınınca benim klas orkidemin hayat standartı da düşmüş oldu, pencere önünü beğenmedi. Hayata küstü. Herkesin hayran kaldığı orkidem cızcıbıldak kaldı..

Ah bahtsız kuzu ahh..

Şimdi masamda sevdiceğimden gelen orkide var.. İnat ettim buna iyi bakıcam. Geçen bir tomurcuğu açtı, kuzu havalara sıçradı.

*Kısa ve öz anlatmak gerekirse, bu narin çiçek kapalı bir mekanda, gün ışığından mahrum kalmayacak şekilde bırakılacak. Direkt güneş ışığı özellikle yaz aylarında zarar veriyor.

*Haftada 1 kere su vermeniz yeterli, fakat altında kap olmasına dikkat ediniz. O kapta bayat su kalırsa dökün, suyun kalması orkidenizin köklerine hava aldırmamaya sebep olur. Su toprağın her kısmına ulaştırılmalıdır.